tag:blogger.com,1999:blog-85949838386321689512024-03-12T18:16:31.296-07:00PrimumLibrumprimumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.comBlogger10125tag:blogger.com,1999:blog-8594983838632168951.post-11879704453563371422012-03-04T13:31:00.002-08:002012-03-05T12:37:31.298-08:00<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-nkecJmJVnGw/T1PfLzQuVsI/AAAAAAAAABE/UefeK6y1oHE/s1600/decameron.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-nkecJmJVnGw/T1PfLzQuVsI/AAAAAAAAABE/UefeK6y1oHE/s320/decameron.jpg" width="232" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">DECAMERON</span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Yazar</span>:</b><span style="line-height: 16px;"><span style="color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: x-small;"> </span><span style="color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Giovanni Boccacio</span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3;"><span style="color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Boccaccio bu kitabı 1348 de
yazmış ve 3 yıl sürmüş. 1348 de aynı
zamanda Avrupa’da büyük bir veba salgını başlamış. Boccaccio kitabın başında bu dönemi de
anlatıyor çünkü kitabın geri kalanında salgın ortamından uzaklaşıp keyifli
zamanlar sürmek isteyen 3 erkek ve 7 kadından bahsediyor. Bu kitaba kadar İtalya’da eserler hep Latince
yazılırken, Boccaccio bu kitabı halk dilinde yani İtalyanca’da yazmış. Kitabın
başında kitabı yazma amacının kocalarını uzaklara yollayıp yalnız kalan ev
kadınlarının can sıkıntısını gidermek olduğunu söylüyor yazar. Yalnız kitabı okuyunca anlaşılıyor ki,
sanırım Boccaccio’nun asıl amacı inceden inceden temsil etmesi gereken
değerlerden uzaklaşan kiliseye, namussuz din adamlarına giydirmek. Bunu da
nasıl yapıyor anlatalım: Az önce de
dediğim gibi veba salgınından kaçan on insan, o günün kral veya kraliçesinin
belirlediği konu hakkında birer hikâye anlatıyor. Kitap bölüm bölüm bu anlatılan hikayelerden
oluşuyor. Bu hikâyelerin kahramanları arasında yalan söyleyen, zina yapan din
adamları oluyor işte böylece ikinci planda kilise eleştirilmiş oluyor. Hikâyeler
mizahi öğeler barındırıyor, tabi çok aşırı komik de olduğu söylenemez. Kiliseye
eleştiri ve mizah içeren şu öyküsünü sevdim kitabın. Bir gün bir Hıristiyan
kişi Musevi arkadaşına ısrarlarla kendi dinine geçmesi için ısrar eder. Musevi
de ısrarlara dayanamaz ve arkadaşına bir şans verir. Ona Vatikan’a gideceğini,
orayı ve oradakileri inceleyeceğini ve eğer gördükleri hoşuna giderse
arkadaşının isteğini yerine getireceğini söyler. Vatikan’a gider bir bakar ki
oğlancılık almış yürümüş, din adamları para peşinde, hepsi sahtekâr. Bunun
üzerine Hıristiyan arkadaşının yanına geri döner ve Hıristiyanlığı kabul
ettiğini söyler çünkü eğer bir din böylesi din adamlarının elinde bile
yaşayabiliyor ve yayılabiliyorsa demek ki gerçekten ilahi bir gücün koruması
altındadır diye düşünür. O zamanların hikayelerinde kaybolduktan uzun süre
sonra ortaya çıkmak ve ailesi, dostları tarafından tanınmamak ne de çok işlenen
bir olaymış, bu çok garibime gitti. Bir de yazarın cinsellikten üstü kapalı bir
şekilde ve “aynen bir liseli mizahıyla” simgeler kullanarak bahsetmesi bu kitaba
ait karakteristik bir özellik. Bana ilk cildini okumak yetti de arttı aslında
ama yarım bırakmak da olmaz, hepsini okuyacağım. Öykü öykü olduğu için, öyküler
arasında çok da bağ olmadığı için başka bir kitapla bile birlikte okunabilir. Oğlak yayınları ve Rekin Teksoy çok iyi iş
çıkarmış basım, kapak, kutu ve çeviri açısından, emeği geçen herkesi kutlarım</span><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: x-small;">.</span></span></div>primumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.com20tag:blogger.com,1999:blog-8594983838632168951.post-35632315368187033652012-03-04T13:28:00.003-08:002012-03-05T12:38:39.778-08:00<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-zk0fYrxBmeU/T1PejgaqqCI/AAAAAAAAAA8/KOkePlwUcGo/s1600/S-Willard-ve-Onun-Bowling-Kupalari-Richard-Braut__36245657_0.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-zk0fYrxBmeU/T1PejgaqqCI/AAAAAAAAAA8/KOkePlwUcGo/s1600/S-Willard-ve-Onun-Bowling-Kupalari-Richard-Braut__36245657_0.jpg" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">WİLLARD VE ONUN BOWLİNG KUPALARI</span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Yazar:</span></b> <span style="color: #666666;">Richard Brautigan</span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Beat kuşağı yazarlarının
sonuncusu olarak kabul edilen Richard Barutigan’ın bir kitabı Willlard ve onun
bowling kupaları. Beat kuşağından daha
önce William S. Burroughs’un Yumuşak Makine kitabını okuyarak başladım ve
(seveni varsa affetsin) sevmedim. İnanın okurken midem bulandı ama bu mide
bulantısı kitabın içeriğinden değil (zaten okurken bir şey anlamak mümkün
değil) daha çok yazım tekniğinden ötürüydü. İlerleyen bir otobüste bir şeyler
okuyunca insanın midesi bulanır ya (bende oluyor en azından) o tarz bir şeydi
yaşadığım. Bu kitabı elime alıp da Beat kuşağına ait bir kitap olduğunu
öğrendiğimde bir iç çektim, bakalım bu kez beni ne bekliyordu? Kitabı bir
okumaya başladım, abov, ilk karakter karısına yatakta sadistçe davranan bitik
bir adam. Adam bitmiş, ruhen bitmiş çünkü karısı yüzünden cinsel bir hastalık
kapmış. Bu hastalık da detaylıca anlatılmış ki, okurken ara ara görüntü karardı
bende.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3;"><span style="color: #666666;"><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Bu kitap Beat kuşağına ait eserler
okumaya başlamak için iyi bir başlangıç olabilir çünkü kitabın (ve yazarın)
daha yumuşak ve espirili bir anlatımı olduğu söyleniyor aynı kuşağa ait diğer
kitaplara göre. </span><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Kitabın alt başlığı “sapık bir
gizem öyküsü” ne de güzel tanımlamış kitabı, bana gerek bırakmamış aslında. İsterseniz
alın okuyun, bir de bunu okumuş olursunuz.</span></span></span></div>primumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8594983838632168951.post-35698898911292040932012-03-04T13:26:00.002-08:002012-03-05T12:39:27.245-08:00<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-PP5rFzccuNQ/T1Pd849Zc4I/AAAAAAAAAA0/BcIU3oo8cZw/s1600/Otuz_Dokuz_Basmak_Roman_Buchan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-PP5rFzccuNQ/T1Pd849Zc4I/AAAAAAAAAA0/BcIU3oo8cZw/s320/Otuz_Dokuz_Basmak_Roman_Buchan.jpg" width="215" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">OTUZ DOKUZ BASAMAK</span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><b>Yazar:</b></span> <span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">John Buchan</span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Bilge Kültür Sanat yayınlarından
çıkan çevirisini okumayın. Bilmiyorum başka yayınevi basmış mı bu kitabı ama
baktım göremedim. Çok uzun uzun anlatacak bir şey yok kitaba dair. Kafası kesik
oradan oraya koşturan tavuk gibi bir karakter canlandırmak istiyorsanız
kafanızda okuyun kitabı. . Geniş satır
aralıkları ve sayfanın yarısından başlayan bölümleri ile zaten çok çabuk
okunuyor, bir- bir buçuk saatte biter ama ona bile yazık. Sanki ana karakterin
içinde GPS varmış gibi oradan oraya dolaşması, çok rastlantısal bir şekilde
aradığı insanları bulması, yol üzerinde mutlaka kendine yardım edecek
birilerini bulması saçma geliyor. Bu olaylar da kopuk kopuk yaşanıyor. Başka
okuyucu yorumlarından anladığım kadarıyla insanlar İngilizcesini bulup orijinal
dilinde okumanın çözüm olacağını söylemişler. Maalesef Türkçe’de bu kitap yok
gibi davranabilirsiniz. </span></div>primumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8594983838632168951.post-14872997035822066302012-03-04T13:24:00.002-08:002012-03-05T12:40:14.586-08:00<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-GqNXnOGvQQA/T1Pdedqa45I/AAAAAAAAAAs/kr8jsxV5mmM/s1600/image-0077.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-GqNXnOGvQQA/T1Pdedqa45I/AAAAAAAAAAs/kr8jsxV5mmM/s320/image-0077.jpg" width="221" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">SIKI KONTROL EDİLEN TRENLER</span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Yazar:</span></b> <span style="color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Bohumil Hrabal</span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Sıkı Kontrol Edilen Trenler bir
Bohumil Hrabal kitabı. İlk defa ismini bu kitapla duydum yazarın. İkinci dünya
savaşı sırasında Alman işgali altında olan Çekoslovakya’da geçiyor kitaptaki
olaylar. Çok kısa bir kitap: doksan sayfa. Ama doksan sayfa sonunda çok güzel
bir kitap okumuş olmanın hissini bırakıyor size. Kitabın anlatıcısı konumundaki
ana karakter Miloş, saf, toy bir delikanlı. Çalıştığı tren garının en genç
üyesi. Kitabın en sevdiğim yanı olayların anlatımı. Dedim ya saf biri
kahramanımız, intihara meyletmiş ruh haliyle onun gözünden görüyoruz
dünyayı. Bu iş yazar tarafından
gerçekten çok ustaca halledilmiş. Resmen Miloş’un yanı başındaymışsınız gibi
okuyorsunuz kitabı. Gözünüzde sahneler hemencik canlanıyor. Tren garı
trajikomik bir şekilde yansıtılmış. Cepheye insan ve yük taşıyan vagonların
hali savaşın kötü yüzünü size gösterirken, garda çalışan karakterlerin
yaptıkları ilginçlikler komik bir hava katıyor. Acıklı olayları Miloş’un
saflığıyla, çocuksu ruh hali ve anlatımıyla birleştirince kitabın trajikomik
havası daha da güçlü hale gelmiş. Okunması gereken bir kitap, filmi de
çekilmiş, alın, okuyun, izleyin.</span></div>primumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8594983838632168951.post-3630041944552332932012-03-04T13:16:00.001-08:002012-03-05T12:41:07.775-08:00<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://images.gittigidiyor.com/4319/Ruzgarin-Adi-Kralkatili-Guncesi-1-Gun__43191497_0.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://images.gittigidiyor.com/4319/Ruzgarin-Adi-Kralkatili-Guncesi-1-Gun__43191497_0.jpg" width="204" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="background-color: white; text-align: -webkit-auto;">Rüzgarın Adı - Kralkatili Güncesi: 1. Gün</span>
</span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: -webkit-auto;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Yazar</span></b><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">:</span><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"> Patrick Rothfuss</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Benim için eleştirmesi zor bir kitap. Neden mi zor? Çünkü bu kitabın seveni çok var (Bir New York Times Bestseller’dan bahsediyoruz.) ve benim fantastik türde edebiyat yapıtlarını çok okuduğum, bu türün hayranları kadar, kitaplığının büyük bir kısmını bu türe ayıran insanlar kadar okuduğum söylenemez. Üstelik bir seriye giriş kitabı (gerçi 700 küsur sayfa ile gir gir bitmedi ama neyse).Belki gerçekten fantastik edebiyat için çok iyi bir kitaptır. Ama..</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Sanmıyorum. Fantastik türde bir kitaptan beklediğim hayal dünyama yeni şeyler katmasıdır, yepyeni. Şimdi bu kitap hakkında bunu diyebilir miyiz? İddialı bir laf olacak belki biraz, sevenlerini kızdıracak belki ama avatar serisi ile Harry Potter serisinin çarpımının karekökü bir hikaye değil mi bu? Rüzgara dağa taşa maddeye yön verebilen bir güç, sihir büyü öğretilen bir okul, genç toy bir karakterin zamanla aşırı karizmatik bir kahramana dönüşmesi. Bunlar kulağa yeni geliyor mu?</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Kitaba büyük beklentilerle başladım. Nedenlerini sıralayalım:</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Yazarın kitap hakkında röportajlarını okudum. Seri yayınlandıkça yazılmaya devam eden bir seri olmamış. Her şey bitmiş, ondan sonra yayınlanmaya başlamış. Kitabın başında yazar babasına kitabı ithaf ederken “ve bir şey yapacaksam acele etmeden daha ilk seferde düzgün yapmamı öğreten babama” diyor. “Güzel” diyorsunuz “harika, mükemmeliyetçi bir yaklaşım, sağlam oturmuş bir kitap bekliyor beni” diyorsunuz. Ama öyle değil be kardeş. Mantık hatası hala var. Baştan savma olduğunu hissettiğiniz yerler var. Kitabı sizin için berbat etmeden söyleyeyim. Mesela karakter bir yere girecek, yanında bir yoldaşı var. “Beni bekle burada, yarım saate(*) dönmezsem yardıma gelirsin” gibi bir şey diyor. Giriyor o yere, diğer ucundan başka bir yere çıkıyor ve geride bıraktığı yoldaşını unutuyoruz. Ee hani bekliyordu, ne olacak? Eğer bunu diğer kitapta “aa bak ben böyle unutmuşum” diye hatırlıyorsa ne ala ama sanmıyorum. Eğer ikinci kitabı okuyan varsa beni uyarsın bu konuda.</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Diğer bir beklentiyi kitabın arka kapağındaki yazılar oluşturdu. Yok efendim kitabı kitaplıkta Yüzüklerin Efendisi’nin yanına koymalıymışız da (haşa) kitabı güzel kılan fantastik öğelerin dışındaki yazarın hırs başarısızlık sanat aşk ve yitim konularında kaleme aldığı şeylermiş. Arkadaşım ne aşkı Allah’ını seversen, liseli sevdasından beter saçma bir şey. Bunun dışındaki diğer maddeleri o kadar da yermem tabi gene iyi yerler var ama 700 küsur sayfa kitabın içinde ne kadar yer?</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Beklentimin bu kadar yüksek olmasının son kaynağı da internette diğer okurların kitap hakkındaki yorumları. Yok kah gülmüş, kah ağlamış, hemen ikinci kitap çıksınmış. Tamam kaptırıyorsunuz zaman zaman meraktan, esprilere gülüyorsunuz, eyvallah. Ama ağlamak… Orada durun. Bu kitaba ağlayanın aklına şaşarım. </span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Kitabın iyi yanı yok mu, var tabii ki. Kvothe belli ki karizmatik bir karakter olacak bir an önce büyüsün gelişsin güçlesin de ortalığı dağıtalım, heyecan olsun diye bir beklenti içine giriyoruz kitabı okurken. Bir ara kendimi internette insanların Kvothe tasvirlerini incelerken buldum. Başka serilerin kahramanlarıyla karşılaştırmalar başlamış. Filmi daha güzel olur bu kitabın, dizisi hatta. </span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Ben seriye devam etmemeye karar verdim. 1100 sayfa, ikinci kitap. Fantastik edebiyatın ve edebiyatçının dostu iseniz alın bütün seriyi okuyun ama hayat daha okunmadık yüzlerce iyi kitabı düşününce kısa ve ben başka kitaplarla şansımı deneyeceğim.</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">* Bu sırada yazarken farkettim, dönü bilmem ne gibi farklı zaman, ağırlık birimleri kullanılırken kitapta nedense dakika, saat yerinde maşallah :)</span></div>
</div>primumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8594983838632168951.post-28173251654138754742012-03-04T13:14:00.000-08:002012-03-05T12:45:26.735-08:00<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-k0lRui_zFAs/TadcDsRiDYI/AAAAAAAADCc/7COqlARVZ14/s320/franz_kafka_kitap_amerika.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-k0lRui_zFAs/TadcDsRiDYI/AAAAAAAADCc/7COqlARVZ14/s320/franz_kafka_kitap_amerika.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><b>AMERİKA</b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><b>Yazar:</b></span> <span style="color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Franz Kafka</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Klasik Kafka karakterleri, Kafka dünyası… O yüzden çok kitaba odaklanmadan Kafka’nın romanlarına genelleyebileceğimiz düşüncelerimi aktaracağım bu yazıda.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Kitap şöyle sizi sertçe tutup silkeleyip, bırakıveriyor. Buruk bir şekilde kalıyorsunuz. Belki buruk da denmez, ne bileyim içim şişti derler ya; hem güzel bir kitap okumanın hazzı var, hem de haksızlığa, şuursuzluğa karşı bu “içim şişti” duygusu var kitaptan sonra. Kafka’nın yarattığı ortam o kadar kendine özgü ki, kafkaesk diye yeni bir kelimeye ihtiyaç duyulmuş kısaca anlatmak için. Öylesine bir suçluluk duygusunun etrafındaki, öylesine bir ortam… Aslında hepimizde olan, parça parça karşımıza çıkan ama bir şekilde geçiştirdiğimiz, bir yandan da kâbusumuz olan duygular. Kafka bize haksızlığa, zulme karşı “Dur bi ya, n’oluyoruz ” dememenin saçmalığını anlatıyor. Aslında sağlam karakterli, özgür bir nesil yetiştirmek için lisede edebiyat derslerinde anlatılması gereken bir yazar Kafka. Bazı okullarda Dönüşüm okutuluyor sanırım ödev olarak falan ama çocuklarla kitap hakkında sohbet de etmek onlara anlatmak lazım kitabın önemini. Yoksa akılda kalan düşünce bir insanın böcek olmasından öteye gitmiyor.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Kitabın ana karakteri Karl, ailesi tarafından Almanya’dan Amerika’ya ‘postalanıyor’ çünkü Almanya’daki evlerindeki hizmetçileri Karl’dan ‘faydalanıyor’ ve hamile kalıyor. Amerika’da karşısına onu koruyup arka çıkan insanlar, hem şuçlu hem güçlü tavırlarda olan insanlar, uyanıklar, zalimler çıkıyor. Erkeği kadını bütün kötü karakterler Karl’dan daha iri güçlü kişiler, zulme karşı psikolojik zayıflığı bütün kötü karakterlerde fiziki zayıflıkla da pekiştirmiş yazar. Sanki bir resmin dikkat çekmek istediğin yerlerini daha bastırarak çizmek gibi… Karl iyi niyetli saf bir çocuk, bazı şeylerin kendisini rahatsız etmesine rağmen alttan alıyor, kendini dolandırana bile suçu tam olarak ispatlayamayacağı için alttan alıyor. Biraz rahmetli Kemal Sunal’ ın oynadığı Şaban karakterini andırdı bana, tabi bizim Şaban şansıyla veya zekasıyla işin içinden sıyrılıyordu genelde.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Can Yayınlarının yayınladığı kitabın sonunda Kafka’nın kitaptan çıkardığı iki bölüm daha var. Kitabın arka kapağında “İyimser tutumuyla diğer romanlarından ayrılıyor” diyor Amerika için ama ben o kadar da iyimser bir yan göremedim. Acaba ana karakterin kısa sürede olsa rahata kavuşmasından mı böyle denmiş? Alın okuyun ve diğer Kafka kitaplarının yanına bir tane daha ekleyin.</span></div>primumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8594983838632168951.post-40274718138520394872012-03-04T13:12:00.002-08:002012-03-05T12:44:43.730-08:00<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://static.ideefixe.com/images/25/25640_2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://static.ideefixe.com/images/25/25640_2.jpg" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><b>VAROLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ</b></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><b>Yazar:</b></span><b style="font-family: 'Courier New', Courier, monospace; font-size: 13px;"> </b><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Milan Kundera</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Harika harika harika. Bu kitabı anlatacak tek söz. Milan Kundera’nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği ismiyle bile çok iddiali bir kitap. Düşünsenize size bu isimli bir roman yazın deseler, yeni bir Kundera olmadığınızı varsayarsak, ortaya bir şeyler çıkartana kadar düşünür düşünür, takılıp kalır hayata küsersiniz. En sonunda da pes edersiniz. Kundera’nın elinden çıkan çok orijinal bir şey olmuş. Ortada bir olay örgüsü var, işte, kadınlar erkekler, bunların çarpık ilişkileri falan… Bu olay örgüsü kronolojik bir sıra ile anlatılmamış onun yerine farklı konu başlıkları ile o bölümün başlığına uygun olacak olaylar bölüm bölüm ayrılmış. Bu konu başlıklarını bu olay örgüsüne nasıl “yedirmiş”, karşınızda nasıl bir ustalık var anlatamam. Kitabı okurken sanki yazar karşınızda size anlatıyor, sizinle konuşuyor gibi bir hisse de kapılıyorsunuz. Gerçekten ne de çok isterdim bu adamla sohbet etmeyi, ona akıl danışmayı. Çünkü kitabın çok bilgin, dolu dolu bir adamın elinden çıktığını hissettim; bunun da nedeni: Bir olaylar dönüyor, anlatıyor da anlatıyor yazar (da dediğime bakmayın her şey ayarında aslında) sonra birden “Çat!!”. Bak arkadaşım bu böyledir, şu şudur, bu budur. Tabi hemen altını çiziyorsunuz cümlenin. Karakterler çok iyi anlatılmış, çok canlılar, kitaptan fırlayacak gibiler. Almanca iki cümlenin (Es muss sein ve Einmal ist keinmal) üzerine yazdığı şeyler çok etkiledi beni. Kitabın sonlarına doğru bir yazarın yazdıklarının kendisiyle ne kadar ilişkili olduğuyla, kendisini mi anlattığına dair açıklaması bu vakte kadar benim de hep düşündüğüm, üzerinde kafa yorduğum bir şeydi. İkna olduğum ve benim düşündüğüme paralel bir şekilde, kelimelere dökmeyi başaramadığım şeyleri anlatmış kısaca, o bölümü çok sevdim. Kitsch kelimesini de ilk defa bu kitapta duydum, yazar kendince bir örneğini de çok başarılı bir şekilde vermiş. Milan Kundera hayatı boyunca politik baskı çektiği için ve tahmin ettiğim kadarıyla kraldan çok kralcılardan veya “şekilcilerden” çektiği için (bu sadece tahmin ama çalıştığı akademilerden ve üyesi olduğu Komunist Parti’den uzaklaştırıldığını da unutmayalım) bu kitsch tanımında ve kitabın “Büyük Yürüyüş” adlı bölümünde coşmuştur, acımamıştır (anlayana sivrisinek saz… ).</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Kitabın çok ilham verici olduğunu düşünüyorum ayrıca. Ben bu kitabı okuduktan sonra “Lan acaba şu konuda da benden bir şey çıkar mı?” diye düşünmedim, denemedim değil. Kitabı alın, siz de okuyun, size de çok şey katsın, ışık tutsun, aydınlanma yaşayın, düşüncelerinizi onaylayan bir kişinin varlığını görerek mutlu olun. </span></div>primumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-8594983838632168951.post-80229563165168711142012-03-04T13:09:00.001-08:002012-03-05T12:43:56.055-08:00<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://t0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRCjL0-Vix0FUecrkyt5xXOtfAmJBHaVFzVRGMO2PgJS-BJu8SR290_oHpoIw" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://t0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRCjL0-Vix0FUecrkyt5xXOtfAmJBHaVFzVRGMO2PgJS-BJu8SR290_oHpoIw" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">BENİM GÖZÜMDEN DÜNYA</span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Yazar</span>:</b> <span style="color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Albert Einstein</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; line-height: 15px;">Altı çizilecek cümlelerle dolu bir kitap: Benim Gözümden Dünya. Bir iki tanesini yazsam diğerlerine ayıp olacak diye bu yazıda hiç alıntı yapmamaya karar verdim kitaptan. Albert Einstein’in felsefi, siyasi yazı ve konuşma metinlerinden oluşuyor. Bir dahinin dünya görüşünü, hayata bakış açısını merak edenler için birebir bu kitap. Ben Einstein’ı asosyal, fizikten başka bir şey düşünmeyen biri zannederdim ama çok yanıldığımı gördüm. Oldukça iyi biri; alanında büyük bir istek ve samimiyetle çalışarak başarıya ulaştığı için bütün dünyaca değeri bilinmiş sanki. Bu büyük bilim adamı yeri geliyor size onu kovalayan gazetecilerden dert yanıyor (ki bu kısmı zekasının ürünü olan mizahi diliyle, baya komik bir dille anlatmış ), yeri geliyor hayatın zorluklarına göğüs gererken nasıl sabrettiğini anlatıp, “hayatın anlamı bak budur” dercesine öğütler veriyor.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Einstein çok mütevazi biri. Diğer bilim adamlarına göre anlamadığı bir nedenden dolayı daha ünlü olduğunu ve bu ünün kendisine imkanlar sağladığının (ve insanların işine geldiği şekilde konuştuğu sürece pohpohlanacağının) bilincinde olduğunu söylüyor. Einstein ’in beni en çok şaşırtan özelliklerinden biri, bir çözüm adamı olması. “Şu şu konuda gerçekçi parametreler üzeriden konuşulmalı ve bilmem ne şekilde bir çözüm üretilmeli” gibi boş laflar yerine doğrudan çözümünü sunuyor Einstein. Doğru veya yanlış en azından bir önerisi var. Çözüm adamı kendisi; insanlık için bir şansmış.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Einstein’ın aynı zamanda “kendi din anlayışına göre” dindar biri olduğunu görüyoruz. Yaptığı bilimsel çalışmaların, onun ruhani olarak da doyuma ulaşmasını sağladığı fikrine ulaşabiliriz. Yahudi toplumunun bir bireyi olmanın sorumluluğunu hissediyor Einstein. İsrail’in kurulması için çok çalıştığını, fikir yürüttüğünü anlıyoruz. Kitapta yazmıyor ama kendisine İsrail devlet başkanlığı önerilmiş fakat “o işlerle o kadar içli dışlı olmadığı için” reddetmiş. Aslında daha önce de dediğim gibi bir çözüm adamı olarak belki de çok başarılı olabilirdi.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Ne haddime ama bir konuda Einstein’i düşünceleri çelişirken buldum sanki. Belki de zamanla fikri değişmiştir, bu da olabilir. Einstein modern insanın arık ulus ve sınıf merkezcilikten kurtulması gerektiğini söylüyor ama bir yandan biz Yahudiler kendimizi dünyadan biraz soyutlayarak (saygılı bir mesafe koyma gibi bir şey diyordu) benliğimizi kazanalım gibi laflar da ediyor. Ha bir de kendisi zorunlu askerlikten nefret ediyor.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;"> Kitabı kesinlikle alın okuyun. Alın size Einstein’ı tanıma, sanki onunla sohbet etme fırsatı. Başucu kitaplarınızın yanına bir tane daha geliyor.</span></div>primumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8594983838632168951.post-83796359933666141262012-03-04T13:05:00.002-08:002012-03-05T12:43:21.917-08:00<div class="title" style="background-color: white; padding-bottom: 0px; padding-left: 10px; padding-right: 10px; padding-top: 10px;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://static.ideefixe.com/images/226/226131_2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://static.ideefixe.com/images/226/226131_2.jpg" width="216" /></a></div>
<span style="background-color: #fefdfa; color: #333333; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;"><br /></span><br />
<span style="background-color: #fefdfa; color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; line-height: 18px;"><b>TİFFANY'DE KAHVALTI</b></span></div>
<div class="title" style="background-color: white; padding-bottom: 0px; padding-left: 10px; padding-right: 10px; padding-top: 10px;">
<span style="background-color: #fefdfa; color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; line-height: 18px;"><b>Yazar:</b></span><span style="background-color: #fefdfa; color: #333333; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; font-weight: normal; line-height: 18px;"> </span><span style="background-color: #fefdfa; color: #333333; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-weight: normal; line-height: 18px;">Truman Capote</span></div>
<div class="copy" style="line-height: 15px; padding-bottom: 10px; padding-left: 10px; padding-right: 10px; padding-top: 10px;">
<div class="MsoNormal" style="margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Tiffany’de kahvaltı Truman Capote’nin bir uzun öyküsü. Holly Golightly ismindeki, çok hareketli bir yaşama sahip bir kadın hakkında kitap. Tam “Bir Hollywood aktristi bulalım da filmini çekelim” denilebilecek etki yaratıyor insanda ki zaten yapılmış. Audrey Hepburn oynamış 1961 yılında çekilen filmde. Holly erkekleri parası, şanı şöhreti için kullanan, erkeklerin de ona büyülenmiş gibi davrandığı biri. Kitaptaki her erkek karakter ona aşık, onun peşinde veya onun emrine amade. İyilik ve güzellik timsali değil Holly, gerektiğinde hırsızlık ve fuhuş yapmaktan asla çekinmiyor. Ama bunu yaşadığı zorlu çocukluktan sonra hayatta kalmak için seçtiği bir yol gibi görüyoruz. “Bir zaman kaybı mı olacak?” korkusuyla okumaya başladım kitaba. İlerledikçe ancak iyi bir yazarın elinden çıkabilecek kısımlar gördüm. Güldürdüğü yerler de oldu:</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">-“Söyle bana sen gerçek bir yazar mısın?”</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">-“Gerçek bir yazar olmaktan ne anladığına bağlı bu.”</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">-“Peki öyleyse sevgilim, yazdıklarını kimse alıyor mu?”</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Kitaptaki karakterlerden (Holly de dahil olmak üzere) zaman zaman ırkçılığa yaklaşan cümleler duyuyoruz. Hatta Holly’e, ırkçı biri diyebiliriz. Zencilere ve Çinlilere dayanamadığını belirtiyor. Kitabın filmi de benzer eleştirilerden müzdarip-miş. Mr. Yunioshi’yi (Holly’nin Japon komuşusu) Japon bile olmayan, rol icabı gözleri abartılı olarak çekik yapılmış, dişlek hale getirilmiş bir Amerikalı aktör oynamış. Duyarlı, aslında yufka yürekli ama kaderin sillesini yediği için sapıtmış Holly her gece apartmanın kapısını gecenin bir vakti Mr. Yunisoshi’yi uyandırırken hiç sıkıntı duymuyor. Mr. Yunioshi de sinirlenip Holly’e bağırıyor haklı olarak. Ben filmi izlemeden bu sahneyi görmüştüm. 1993 yapımlı Dragon: The Bruce Lee isimli Bruce Lee’nin hayatını anlatan filmde Bruce rolündeki karakter, sevgilisiyle sinemaya gider, zaten o vakte kadar ırkçı davranışlara maruz kalmıştır, filmde de karşısına bu sahne çıkar. Çiftin bu sahneyi ve izleyenlerin bu sahneye olan tepkilerini (kahkahalar alkışlar) gördükten sonra tadı kaçar ve filmi terk ederler. Kitabı okuduğunuzda, kitabın filminin zamanında en son kızdırmak isteyeceğiniz kişilerden biri olan Bruce Lee’yi kızdırdığını düşünmeniz kitap adına ilginç bir ayrıntı olacaktır.</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3;"><span style="color: #666666;"><span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Sel Yayıncılık çevirisi 124 sayfa. Gerçekten çok çabuk biten bir kitap, yoğun zamanlarınızda kafa dağıtmak adına kısa kısa okunabilinecek bir kitap Tiffany’de kahvaltı. Bir insanın kitaplığında olmaması için hiçbir neden yok.</span><span style="font-family: 'Courier New', Courier, monospace;"> </span></span></span></div>
</div>
</div>primumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8594983838632168951.post-32818202085728534092012-03-04T12:59:00.000-08:002012-03-05T12:42:20.850-08:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.everestyayinlari.com/resimler/kitap_bsessiz_amerikali_graham_greene.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://www.everestyayinlari.com/resimler/kitap_bsessiz_amerikali_graham_greene.jpg" width="224" /></a></div>
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">SESSİZ AMERİKALI</span></b><br />
<b><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Yazar:</span></b> <span style="font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Graham Greene</span><br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="background-color: white; color: #6e7173; font-family: 'Courier New', Courier, monospace; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Bu kitap bir savaş kitabı. Savaşın anlamsızlığını acımasızlığını insanın yüzüne tokat gibi çarpıyor. Kitabı okumadan önce bilmiyordum, Fransızların dünyada elini atmadığı yer kalmamış, Asya’nın güney batı kısmında da Fransız kuvvetlerinin bulunduğu bir dönem varmış ve bu dönemi anlatıyor kitap. Fransızlar komünist bir general ile savaşıyorlar. İngiliz muhabir ve Amerikalı bir “ne yaptığı belirsiz” ise romanın ana karakterleri arasındalar. </span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Benim için iyi bir edebi kitap, sıkmayan bir olay döngüsü yanında insanı ve insana dair şeyleri işleyen kısımların da bulunduğu bir kitaptır. İşte bu kitap bu tanıma çok uyuyor. Savaşı işliyor, yalnızlık korkusunu, insanın zayıflıklarını işliyor.</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Kitabın biraz Amerikan düşmanı bir yanı var. Bir fikre safça inanmış, eylemleri insanın yaşama hakkını umursamayan ve dolayısıyla tehdit eden, yaptığı saçmalıkların farkında olmayan Amerikalı karakter üzerinden anlatılıyor bu kısım.</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Graham Greene’ nin yaşam öyküsüne bakınca, kitabın ana karakterlerinden biri olarak kendini koyduğunu (veya koymuş olabileceğini) görüyoruz. Yazarın mizah ağırlıklı kitapları da varmış. Bu kitabı yazan birinin ürettiği mizahı merak ettim gerçekten. Çok farklı iki uç, fakat yazara saygınlığı kazandıran ucun bu kitabın ait olduğu taraf olduğunu unutmayalım.</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Kitaptan uyarlanarak 1958 ve 2002 de filmler çekilmiş. Bir kitabın filmi olunca kitaba dair kendi kavrayışımı test etmek ve onamak adına filmini izleme isteği ile doluyorum.</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15px; margin-top: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<div style="text-align: justify;">
<span style="background-color: #f3f3f3; color: #666666; font-family: 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif;">Bisiklet bombaları tarihte yaşanan ilginç bir olaymış gerçekten bunu da bu kitaptan öğrendim. Siz de okuyun, öğrenin madem. Güzel kitap, çabuk da okunuyor, içinize sinerek gidin bir kitapçının rafından alın veya oradan buradan sipariş verin.</span></div>
</div>primumlibrohttp://www.blogger.com/profile/09694313603385666628noreply@blogger.com1